Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Felç Riski

Damarda meydana gelen tıkanma ya da kanamalar beynin bir bölümünün yeteri kadar beslenmemesine neden olur ve felç gelişir. Hayati tehlike yaratabilen bir durum olan felç vücudun bir bölümünde güç kaybı, konuşma bozuklukları, denge kaybı ya da görme kaybı gibi durumlarla kendisini gösterir. Beyindeki sağlam yapının korunması ve hayati tehlike riskinin ortadan kaldırılması için acil olarak tıbbi müdahale gerekir.

Felç Nedir?

Felç, beyin damarlarında meydana gelen hastalıklar nedeniyle damarda tıkanma ve kanama sonucu gelişir. Beynin bir bölümünün beslenememesi ve bozulması felç olarak ifade edilir. Beyin dokusu içerisinde hücrelerin işleyişe devam edebilmesi için oksijen de dahil olmak üzere çeşitli maddelere ihtiyacı vardır ve bu bu maddeler kan yoluyla taşınır. Kan ile taşınan molekül ve maddeler beyin ulaşmazsa, buradaki hücreler de işlevlerini kaybetmeye başlar; felç gelişir.

Hayati tehlike yaratan bir hastalık olan felç, kalp hastalıkları ve kanserlerden sonra en sık karşılaşılan ölüm nedenidir. Ayrıca felç pek çok yetişkin hastanın sakat kalmasına neden olmaktadır. Felç iskemiye ya da kanamaya bağlı olarak gelişebilir. Nedenin bilinmesi tedavinin planlanması açısından son derece önemlidir. Damarın tıkanması ve bu yüzden kan akımının olması iskemik felç olarak adlandırılır. Hem iskemi hem de kanama durumunda ortaya çıkan belirtiler büyük ölçüde aynıdır. İskemik felç oranı toplum içerisinde yüzde 80 iken, kanamaya bağlı felç oranı ise yüzde 20’dir.

Felç Riski

Felçte Risk Faktörleri Nelerdir?

Bazı insanlar için bazı durumlar felç konusunda risk faktörü oluşturur. Örneğin sağlıksız bir beslenme düzenine sahip olan insanların felç geçirme riski daha fazladır. Tuz ya da doymuş yağ bakımından zengin gıdalar tüketmek, egzersiz yapmadan hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak da yine en temel risk faktörlerinden kabul edilir.

Fazla alkol ve sigara tüketiminin kan basıncı seviyesini artırması da risk faktörü olarak değerlendirilir. Ayrıca ailesinde felç geçirmiş insanlar olan hastalar da yine risk grubunda gösterilir.

Tüm bunların dışında hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, ve obezite de felç riskini artıran unsurlardır. Felç riski yaşın ilerlemesine bağlı olarak artabilir.

Felç en çok 65 yaş ve üzeri insanlarda görülür. Ayrıca daha önce felç geçirmiş hastaların ikinci bir felç geçirme ihtimali de oldukça yüksektir.

Felç Riski Barındıran Ağrılar Hangileridir?

İnsan vücudunda ortaya çıkan ağrılar pek çok nedene bağlı olabileceği gibi, bunların çok küçük bir kısmı felç riski içerir. Olası bir felç durumunda hastaların en sık karşılaştığı belirtiler genellikle şunlardır:

  • Konuşma bozuklukları,
  • Söylenenleri anlamada güçlük çekme,
  • Halsizlik ve yorgunluk,
  • Yüzde, kolda ya da uyuşma ve güç kaybı,
  • Görmede bozukluk,
  • Denge ve koordinasyon kaybı.

Tüm bunlara ek olarak doğrudan felç riski barındırmasa da, baş ağrısı da felç belirtilerinden biri olarak gösterilir. Bu belirtiler kendisini bazen 24 saat içerisinde geçen iskemik ataklar ile gösterebileceği gibi, bazen de kalıcı olurlar. Dolayısıyla bu gibi belirtilerin ortaya çıkması durumunda acil olarak bir nöroloji hekiminin muayenesi gerekir.

Hastaların acil olarak hastaneye yetiştirilmediği durumlarda sağlam beyin dokusu da hasar görebilir ve bu durum hayati tehlike yaratır. Hastanın hastaneye yetiştirilmesi konusunda zaman kaybedildiği zaman hayati tehlike riski olduğu gibi, sakat kalma ihtimali de gelişir.

Hastaların felç riskine karşı kendilerini koruyabilmeleri için sağlıklı beslenmeleri, düzenli olarak fiziksel aktivite gerçekleştirmeyi ihmal etmemeleri, sigara tüketimini bırakmaları ve sağlıklı bir yaşama geçiş yapmaları gerekir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP
WhatsApp