- Kadın olmak
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Yanlış veya yoğun sportif egzersizler
- Uzun süre oturarak çalışmak
- Ağır kaldırma gerektiren işlerde çalışmak
- Kontrolsüz kullanılan kalsiyum ve kemik erime ilaçları
- Romatizmal hastalıklar
- Tiroid hastalıkları
Kireçlenme Belirtileri Nelerdir?
Kireçlenme, vücudun farklı bölgelerini etkileyen dejeneratif bir eklem rahatsızlığıdır ve zamanla ilerleyen ağrı ile karakterizedir. Genellikle etkilenen eklemin hareket ettirilmesiyle birlikte şiddetlenen bu ağrı, kimi zaman şişlik ve ödem gibi ek semptomlara yol açabilir.
Ayrıca kireçlenmenin türüne göre şu bulgular da gözlenebilir:
- Diz eklemi kireçlenmesinde; yürüme ve merdiven çıkma gibi hareketler sırasında dizde ağrı hissi, kilitlenme veya gıcırtı sesi oluşabilir.
- Boyun kireçlenmesinde; boyun ve baş ağrısına ek olarak, boyunda tutukluk hissi, uyuşma ve karıncalanma gözlenebilir. Kimi zaman ağrı ve uyuşukluk hissi kola kadar yayılabilir ve güçsüzlük, yanma, batma semptomlarına neden olabilir. Kimi zaman ise başa kadar ulaşarak kulak çınlaması, bulanık görme, baş dönmesi gibi bulgular verebilir.
- Kalça kireçlenmesinde; ilk evredeki en belirgin bulgu şiddetli ağrıdır fakat bu ağrı istirahatle ortadan kalkabilir. Sorunun ilerlemesiyle birlikte ağrı şiddeti artar ve dinlenmeyle geçmeyecek hale gelir. Daha ileri aşamada ise kalça eklemi tamamen hareket ettirilemez boyutlara ulaşabilir ve ağrı şikayeti ilaçla geçmeyecek kadar fazla olabilir.
- El kireçlenmesinde; parmak uçlarındaki eklemlerde şişlik, ödem ve ağrı şikayetleri ile özellikler sabah kalkınca oluşan tutukluk hissi gözlenebilir. Bu durum ilerledikçe el eklemindeki hareket kısıtlılığını azaltarak güç kaybına ve tutma, yazı yazma gibi aktivitelerin yapılamamasına neden olabilir.
- Omurga kireçlenmesinde; küçük eklemlerdeki esneklik kaybına bağlı olarak kamburluk, hareket kısıtlılığı, bel çukurunda derinleşme, öne veya yana eğilme gibi şekil bozuklukları oluşabilir. Ayrıca bölgede şiddetli ağrı atakları gözlenebilir ve omurgada kayma, omurga kanalında darlık benzeri ek problemler ortaya çıkabilir.
- Kulak kireçlenmesinde; üzengi kemiğinin hareket kabiliyeti kısıtlanır ve bunun sonucunda işitme kaybı, kulak çınlaması, ağrı gibi semptomlar oluşabilir.
Kireçlenme Nasıl Tedavi Edilir?
Kireçlenme, tamamen geri dönüşü olmayan bir hastalıktır fakat doğru tedavi ile erken dönemde önlenebilir veya ilerlemesi durdurulabilir. Bununla birlikte tedavi öncesinde kireçlenme tanısının konması ve sorunlu bölgenin tespit edilmesi gerekir. Bunun için genellikle doktor muayenesi yeterli olur fakat kireçlenme seviyesini netleştirmek ve diğer olasılıkları elemek adına; röntgen, Bilgisayarlı Tomografi (BT) veya Manyetik Rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ayrıca kan ve idrar tetkikleri istenir, kimi zaman eklem sıvısı analizi de yapılabilir.
Bütün bu çalışmalar sonucu kireçlenme tanısı konulan kişide ise hastalığın gidişatını yavaşlatmaya, yaşam kalitesini artırmaya ve vücuttaki işlev kaybını geri döndürmeye yönelik tedaviler uygulanır.
Bunun için kullanılan yaygın teknikler şunlardır:
Fizik Tedavi
Fizik tedavi, genellikle kireçlenmenin ilk evrelerinde başvurulan öncelikli bir tedavidir ve eklem ağrılarını hafifleterek bölgedeki esnekliği artırmayı hedefler. Fizik tedavi uzmanı kontrolünde düzenli olarak yapılan egzersizler, kireçlenme başlayan bölgedeki yük taşıma kapasitesini artırır ve böylece eklem üzerine daha az bası uygulanmasını sağlar. Ayrıca eklemi geliştirerek oynaklığını ve esnekliğini artırır. Kimi zaman fizik tedaviye ek olarak ağrı bölgesine soğuk veya sıcak kompres, lazer terapi, ultrason terapi gibi uygulamalar da yapılabilir.
İlaç Tedavisi
Başlangıç veya orta seviyeli kireçlenme vakalarındaki egzersizle veya istirahatle geçmeyen ağrılarda, iltihap ve ödem azaltıcı ağrı kesici ilaçlar veya antibiyotikler kullanılabilir. Bu ilaçlar kişiye uygun bir fizik tedavi planı ile birlikte alınır ve genellikle iyileşme için yeterlidir. Ancak daha ileri seviyeli durumlarda yeşil reçete ile alınan kuvvetli ağrı kesicilere veya diğer tedavi yöntemlerine başvurmak gerekebilir.
Enjeksiyon Tedavisi
Enjeksiyon tedavisi, iğne yardımıyla gerçekleştirilen ve eklem içine özel ilaçlı sıvıların gönderilmesini gerektiren bir tedavidir. Sorunlu bölgeye doğrudan gönderilen bu sıvı, hyaluronik asit veya kortizon bazlı bir solüsyon olabilir. Solüsyon içeriği kişinin ihtiyacına göre hazırlanır ve eklem kıkırdağını onarmayı, kayganlığını artırmayı, iltihap ve ağrı şikayetlerini azaltmayı hedefler. Genellikle seanslar halinde uygulanan bu tedaviler düzenli yapıldığında, hasta yaşam kalitesinde büyük ölçüde iyileşme gözlenir.
Cerrahi Müdahale
Diğer tedavilerin işe yaramadığı durumlarda son çare cerrahi müdahaledir. Eklem hareketlerinde ileri seviyeli kısıtlanma ve şiddetli ağrı gibi semptomların gözlendiği hastalar, ameliyat için en uygun adaylardır. Ancak cerrahi müdahale anestezi almayı gerektirdiğinden, hastanın genel sağlık durumunun elverişli olması gerekir.
Kapalı veya açık olarak yapılabilen ameliyat sırasında hedeflenen; harekete engel teşkil eden sorunlu eklem ve kıkırdak parçalarının alınması, işlevsiz kemik uzantılarının temizlenmesi ve eklemlere protez veya dondurma teknikleriyle yeniden hareket kabiliyeti kazandırılmasıdır. Ameliyat sırasında yapılacak işlemin şekli ve gereklilikleri; kireçlenme yerine, seviyesine ve hasta şikayetlerine göre belirlenir. Uzman doktor kontrolünde yapılan ameliyatlar, kişinin eski yaşam koşullarına yeniden dönmesine yardımcı olabilir.
Bütün bunların yanı sıra; kireçlenmenin, hayat şartlarında yapılabilecek birkaç basit iyileştirme ile erken dönemde önlenmesi veya mevcut semptomların tamamen ortadan kaldırılması da mümkündür. Özellikle düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve ideal kilo aralığında olmak bunun en önemli parçasıdır.
Ayrıca eklem sağlığını kötü etkileyen yorucu işlerden kaçınmak ve yeterli seviyede kolajen, hyaluronik asit, vitamin içeren besinler almak da kıkırdak ve kemikleri güçlendirerek kireçlenme riskini azaltır.