Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Omurga Kırığı

Omur adı verilen 33 kemikten oluşan omurga, insan sağlığı için hayati öneme sahiptir. Kas ve iskelet sistemine destek olan omurga, aynı zamanda omuriliği korur ve vücut fonksiyonlarının devamlılığını sağlar. Ek olarak eğilme, kalkma, dönme gibi günlük hareketlerin aksamadan sürdürülmesinde etkilidir. Herhangi bir sebeple gelişen omurga kırıkları ise günlük hayatı olumsuz yönde etkilerken felce kadar ilerleyen ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle omurga kırıklarına uygun tedavi yöntemi ile müdahale edilmesi oldukça önemlidir.

Omurga Kırığı Nedir?

Omurga; birbiri üzerine dizili 33 adet omurdan meydana gelen, vücudun ana desteği olan hayati bir yapıdır. Omurga kırıklarının pek çok türü bulunur ancak bu kırıklar genellikle trafik kazası gibi ağır travmalar sonucu gelişir. Ayrıca kemik erimesi benzeri hasarlar da omurga kırıklarına sebebiyet verebilir. Herhangi bir nedene bağlı olarak omurga kemiklerinde ortaya çıkan kırıklar “omurga kırığı” olarak adlandırılır. Omurga kırıkları, omurganın farklı noktalarında ve birden fazla bölümünde meydana gelebilir. En sık geliştiği bölge ise bel bölgesidir, bu tür kırıklar bel kırılması olarak da bilinir.

Omurga Kırığı Çeşitleri Nelerdir?

Omurga kırıklarının %10’u boyun omurlarında gelişirken, %70’i bel ve sırt omurlarında ortaya çıkar. Geri kalan omurga kırıkları ise daha aşağı bölgelerde meydana gelir. En sık etkilenen bölgeler 12. sırt omuru ile 1. bel omurlarıdır. Bu omurlar omurganın en hareketli bölgeleri olduğundan yaralanmaya müsait alanlardır. Omurga kırıklarının kendi içinde pek çok türü bulunur ancak bütün kırıkla temel olarak 3 grup altında incelenebilir.

1.   Kırıklar

Omurga kırıklarının kaldırabileceğinden daha fazla yüke maruz kalması sonucu herhangi bir noktada gözlenen kırıklardır. En çok karşılaşılan omurga kırığı çökme kırıklarıdır. Sıklıkla kemik erimesi veya tümör gibi kemik zayıflamalarına neden olan durumlardan kaynaklanır. Bu tip omurga kırıklarında omurun ön kısmı kırılırken yüksekliği azalır, arka kısım ise sabit kalır. Dolayısıyla çökme tipi kırıklarda omur yapıların kare şeklinde bozulma gerçekleşir ve form kama haline gelir. Bunun sonucunda “kifo” olarak da bilinen ve omurganın öne eğilmesine neden olan deformite meydana gelir. Yüksek yerden düşmek veya sert çarpmak gibi yüksek basınçlı darbeler de çökme kırıklarına yol açabilir.

2.   Çıkıklar

Omurga kemiklerinin birbirine bağlandığı noktada bağlar ve diskler bulunur. Bu yapıların aşırı basınca maruz kalması ise gerilme veya yırtılma ile sonuçlanabilir. Omurga çıkıklarında kemikler normal hizalarından çıkarak kayma riski taşır, bunun sonucunda omurilik kanalı darlıkları ile omurilik hasarları meydana gelebilir.

3.   Parçalı Kırıklar

Omur kemiklerinin kırılmasına ek olarak omurga bağlarında yırtılma meydana gelen durumlar parçalı kırık olarak adlandırılır. Bu tür kırıklarda omurgada kayma söz konusudur ve genellikle travmatik yaralanmalar mevcuttur. Tedavi ise sıklıkla cerrahidir.

Omurga Kırıkları Neden Olur?

Omurga kırıklarının en yaygın nedenleri arasında düşme ve çarpma gibi, omurgayı yüksek enerjili basınç ve kuvvet altında bırakan travmalar söz konusudur. Bu tür kuvvetler altında kalarak ezilen omurga yükü taşıyamaz ve kırılır. Omurgayı sıkıştıran yük ne kadar kuvvetli ise deformite de o kadar fazladır. Eğer hasar omurilik ve sinir köklerini etkileyecek boyuttaysa şiddetli ağrıların yanı sıra, felç gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.

Omurga kırıklarının en yaygın risk faktörleri şunlardır:

  • Düşme ve trafik kazası gibi yüksek enerjili çarpmalar
  • Kemik erimesi (osteoporoz)
  • Omurga tümörleri
  • Spor yaralanmaları

Omurga kırıklarının %80’i 18-50 yaş arası kişilerde ve sıklıkla erkeklerde görülür. Bu nedenle bu kişiler omurga kırığı yaşama riskine sahip grupta yer alır.

Omurga Kırığı Belirtileri

Omurga kırıklarının en yaygın belirtileri arasında aniden ortaya çıkan ve hareket ile birlikte şiddetlenen ağrı yer alır. Omurgada kırılmış bir kemik söz konusu ise omurilik veya sinirlerde sıkışma meydana gelir ve bu durum sonucu belirli bölgelerde uyuşma meydana gelebilir. Ayrıca kırık kemiğin yaptığı baskı omuriliği veya sinir köklerini olumsuz etkileyerek kas gücü ile hareketleri olumsuz yönde etkileyebilir. Sinir hasarı ile ortaya çıkan sorunlardan bir diğeri de bağırsak ve mesanede kontrol kaybıdır.

Omurga kırıklarının diğer semptomları ise şu şekildedir:

  • Hareketle artan bel, sırt veya boyun ağrısı
  • Kas spazmları
  • Uzuvlarda uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük
  • Kol ve bacaklarda hareket kaybı veya kavrama sorunları
  • Bağırsak ve mesane kontrolsüzlüğü
  • Bilinç kaybı ve bayılma

Bu bulguların varlığının anlaşılması ile birlikte en kısa sürede uzman hekime başvurulması gerekir. Özellikle bilinç kaybı ve bayılmanın olduğu durumlarda hastanın yerinden hareket ettirilmesi ve acil yardım ekibi gelene kadar bekletilmesi son derece önemlidir. Bu tür durumlarda bilinçsizce yapılan hareketler kalıcı omurilik zedelenmelerine veya felce neden olabilir.

Omurga Kırıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Omurga kırıklarının tedavi edilebilmesi için öncelikle problemli alanın teşhis edilmesi gerekir. Bunun için radyografi, Bilgisayarlı Tomografi veya MR gibi görüntüleme tekniklerine başvurulabilir. Tedavi ise uzman hekim tarafından ve tanı sonuçlarına bağlı olarak planlanır. Öncelikle omurganın yük taşıma işlevini devam ettirip ettiremeyeceği belirlenir, eğer omurganın yük taşıma işlevi etkilenmemiş ise genellikle ağrı şikayetini azaltmaya yönelik bir tedavi planlanır. Duruma göre korse veya kısa süreli yatak istirahati önerilebilir. Fakat kırığın omurga bütünlüğünü bozduğu durumlarda genellikle cerrahi tedavi uygulanır.

Korse ve Alçı Tedavisi

Özellikle çökme kırıklarında tercih edilen alçı ve korse tedavisi, kırıkların dışarıdan tespit ile iyileşmesini amaçlar. Ayrıca omurgadaki çökmenin artarak omuriliğe baskı yapmasını ve kamburluğa neden olmasını önler. Bu tedavi genellikle 3 aylık bir zaman dilimini kapsar.

Füzyon ve Enstrümantasyon

Omurga kırıklarının metal parçalar kullanılarak dondurulmasına yönelik tedavilerdir. Omurganın ön veya arka tarafından yapılan füzyon ve enstrümantasyon tedavisinde, omuriliği sıkıştıran kemik parçaları da temizlenir.

Kifoplasti ve Vertebroplasti

Kimi çökme kırıklarında, kemik erimesi ve tümör vakalarında uygulanan minimal invazif tekniktir. Lokal anestezi altında uygulanan bu tedavilerde cilt üzerinde küçük kesiler açılır ve buradan omurgaya ulaşılarak içerideki kırıkların düzenlenmesi sağlanır. İşlem sırasında omurgayı sağlamlaştırmaya yönelik çalışmalar da yapılır.

Omurga Kırığı Cerrahisi

Diğer yöntemlerin yeterli gelmediği ileri seviyeli kırıklarda omurga kırıklarının cerrahi olarak düzeltilmesi gerekir. İşlem sırasında sinir dokularına baskı yapan yapılar dışarı çıkarılır ve omurganın sabit kalması için stabilizasyon çalışmaları uygulanır. Böylece sinir iyileşmelerini olumlu yönde etkilemek ve felç vakalarını düzeltmek mümkün olabilir fakat ameliyat ne kadar başarılı olursa olsun kimi felçler düzeltilemeyecek boyutta olabilir.

Omurga cerrahisinden sonra iyileşme genellikle 4. günde başlar ancak karın ve akciğer gibi iç organ sorunlarının olduğu durumlarda daha komplike tedaviler uygulanabilir ve bu durum iyileşme sürecini uzatabilir. Cerrahi operasyon sonrasında rehabilitasyona başlanır ve sinir iyileşmesi ile felç durumunun düzeltilmesi hızlandırılır. Genellikle 3-4 hafta içinde kişi hafif tempolu yürüyüşlere ve kontrollü şekilde okula gitmeye başlayabilir. 3. ay sonunda ise günlük işlevleri yardım almadan gerçekleştirebilir, 6. ay sonunda koşu ve benzeri yüksek tempolu sporlara başlayabilir.

Omurga kırıklarında acil müdahale oldukça önemlidir ve doğru teknik ile yapılan uygulamalar sonucu hasta hareket kabiliyetini yeniden kazanabilir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP
WhatsApp