Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Boyunda omurilik daralması ya da servikal spinal stenoz olarak da adlandırılan servikal dar kanal hastalığı omurilik kanalının daralması, omuriliği sıkıştırması ve sinir köklerine bası uygulaması ile karakterizedir. Söz konusu durum genellikle yaşa bağlı olarak ortaya çıkmakla birlikte travma ya da yaralanma nedeniyle, daha nadir olarak ise doğumsal anomaliler sonucu ortaya çıkabilir. İlk evrelerde cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilen servikal dal kanalın ilerleyen evrelerdeki tedavisi cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilir.

Servikal Dar Kanal Nedir? Neden Olur?

Halk arasında boyun daralması olarak da bilinen servikal dar kanal hastalığı baş ve göğüs arasında, servikal omurga olarak adlandırılan yedi omurda meydana gelir. Servikal dar kanal, boyundaki anatomik yapıların ilerleyen yaşlara bağlı olarak aşınması ve yıpranması ile ortaya çıkar. Bu yüzden hastalığın en çok görüldüğü yaş grubu 50 ile 60 yaş arasındaki yetişkinlerdir. Fakat yaralanma ya da travma gibi nedenlere bağlı olarak erken yaşlarda görülmesi de mümkündür.

Omurganın baş ve göğüs arasındaki bölgesinde bulunan disklerde yaşlanmaya ya da travmaya bağlı olarak elastikiyet kaybı, incelme, düzleşme, şişkinlik ya da fıtıklaşma gibi problemler meydana geldiği zaman, bu durum iki omur arasındaki mesafenin kısalmasına ve sinirlerin geçtiği boşlukların daralmasına sebebiyet verir. Sonuç olarak sinirler sıkışır ve sinir sıkışmasına bağlı problemler ortaya çıkar.

Servikal dar kanal yaşlılık ve travma dışında disklerin iç kısmında bulunan jel benzeri çekirdeğin dışına sızarak disk hernisi oluşturması nedeniyle de ortaya çıkabilir. Ayrıca osteoartrit ve romatoid artrit gibi hastalıklar da servikal dar kanal oluşmasına neden olabilir.

Servikal Dar Kanal Nedir

Servikal Dar Kanal Belirtileri Nelerdir?

Omurga kanalı yaşlanmaya bağlı olarak kendiliğinden gelişebilen bir durum olduğundan omuriliği ya da sinirleri sıkıştırması kademeli olarak gerçekleşir. Dolayısıyla semptomlar hafif başlayarak ilerleyen dönemlerde şiddetlenir. Fakat travmaya bağlı gelişen durumlarda belirtiler çok daha belirgin olabilir.

Servikal dar kanal hastalığının sık karşılaşılan belirtileri şunlardır:

  • Boyun ve omuz bölgesi ya da el, kol ve bacaklarda ağrı, sertlik, uyuşma ya da güç kaybı,
  • Denge ve koordinasyon sorunları,
  • İstemsiz kas kasılmaları,
  • İlerleyen evrelerde mesane ve bağırsak kontrolünü kaybetme.

Servikal dar kanal servikal radikülopati ve servikal myelopati olmak üzere iki şekilde gerçekleşebilir ve ikisinde de ortaya çıkan belirtiler farklı olabilir.

Servikal Radikülopati Ve Servikal Myelopati Nedir?

Servikal radikülopati sinir kökü basısı, servikal myelopati ise omurilik basısı ile ortaya çıkar.

Servikal radikülopatide ağrı boyundan başlayarak kola ve elin belirli bir bölgesine kadar ilerleyebilir. Kolun ya da elin belirli bölgelerinde güçsüzlük ağrıya eşlik edebilir.

Servikal myelopati nedeniyle ortaya çıkan belirtiler çok daha şiddetli ve genellikle güçsüzlük ile karakterizedir. Gömlek düğmelerinin iliklenmesi, bağcıkların bağlanması ya da kapı açıp kapatma gibi çok fazla güç istemeyen eylemler bile güçlükle yapılabilir. Servikal myelopati hastalığının ilerlemesi durumunda kişilerin tek başına yürümesi bile zor hale gelebilir. Eğer bu süreçte nörolojik kayıp yaşanırsa bu kaybın geri döndürülmesi mümkün değildir.

Servikal Dar Kanal Tedavisi

Servikal dar kanal hastalığının ilk evrelerinde herhangi bir cerrahi müdahale gerekmez. İlaç tedavisi, fizik tedavi uygulamaları, radyofrekans ablasyon ve spinal enjeksiyon gibi yöntemler ağrıların hafifletilmesine yardımcı olabilir. Eğer servikal myelopati bulunmuyorsa ya da kollarda ve bacaklarda meydana gelen hissizlik ve güç kaybı ileri seviyede değilse cerrahi müdahale gerekmez.

Cerrahi dışı yöntemlerin bazı hastalarda etkisiz kalması mümkündür. Eğer bu yöntemler etkisiz kalır, şikayetler kötüleşir ve disk hernisi, kırık ya da nörolojik defisit gibi durumlar meydana gelirse cerrahi tedavi düşünülmelidir. Cerrahi müdahale ile sinirler üzerindeki baskının azaltılması amaçlanır.

Dekompresyon adı verilen ameliyat boynun ön ya da arka kısmından yapılabilir. Fakat darlığın ileri derecede olduğu durumlarda hem önden hem de arkadan cerrahi müdahale gerekebilir. Her iki yöntem de günümüzde minimal invaziv yöntemler ile gerçekleştirilebilmektedir.

Eğer sorunun kaynağı boyun fıtığı ise, operasyon boynun ön kısmından yapılır. Bu operasyonda sinir köklerine bası yapan disklerin, kemiklerin ya da dokuların çıkarılması söz konusudur. Hemen arkasından omurganın stabilitesinin sağlanması için omurlar omurgaya cerrahi olarak kaynaştırılır.

Boynun arka kısmından yapılan cerrahi müdahaleler iki çeşittir. Laminektomi denilen ilk işlemde omuriliğin sıkışmasına neden olan lamina ve ligamanlar boynun arkasından çıkarılır. Laminoplasti uygulamasında ise boynun arkasında problem yaratan laminanın tek taraflı olarak çıkarılması, genişletilerek plak ve vidalar ile birleştirilmesi söz konusudur. Uzman hekimler tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda başarı oranı yüksektir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP
WhatsApp