Sırt fıtığı günümüzde MR ya da BT gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanılarak kolay bir şekilde tespit edilebiliyor. Sırt fıtığının ameliyatsız yöntemleri bulunduğu gibi, bu yöntemlerin işe yaramadığı durumlarda cerrahi yöntemlere başvurulur. Eğer hastalık erken evrelerde bulunuyorsa genellikle doktorlar tarafından hastalara istirahat etmeleri ve zaruri ihtiyaçları dışında hareket etmemeleri önerilir. Bu süreçte yine ameliyatsız tedavi yöntemlerinden olan fizik tedavi ve osteopatik tedavi yöntemlerine de uygulanabilir.
Eğer hastalık ameliyatsız olarak tedavi edilemeyecek durumdaysa, en sık başvurulan yöntem torakoskopik cerrahidir. Kaslarda meydana gelen güç ya da duyu kaybı ya da idrar ve mesaneyi tutmada güçlük torakoskopik cerrahiyi gerektirir. Hem ameliyatsız hem de cerrahi yaklaşımların detayları ise şu şekilde:
Fizik Tedavi
Fizik tedavi sırasında uygulanan çeşitli egzersiz programları sırt kaslarının güçlenmesine yardımcı olur. Sırt kaslarının güçlenmesi aynı zamanda sırt bölgesinde bulunan disklerin ve sinirlerin üzerindeki baskının da azalması anlamına gelir. Bir başka fizik tedavi yöntemi olarak elektrik stimülasyonu da sık başvurulan yöntemlerden biridir. Aynı zamanda hastalığın erken evrede olduğu durumlarda soğuk ve sıcak kompres uygulamaları, fizik tedavide sık başvurulan uygulamalar arasında yer alır.
Osteopatik Tedavi
Sırt fıtığında, fıtıklaşan bölgede bulunan çevre dokuların gevşetilmesi gevşetilmesi amacıyla osteopatik tedavi yöntemleri uygulanır. Osteopatik tedavi sonrasında sırt fıtığının iyileşmesi için eklem blokajları açılır ve bölgedeki dolaşımın artırılması sağlanır. Nitekim hem sıvı akışı önündeki engeller kaldırılmış, hem de hareket kısıtlılıkları düzeltilmiş olur. Bu da sırt fıtığının iyileşme sürecinde son derece etkilidir.
Torakoskopik Cerrahi
Gelişmiş optik kameraların ve video ekranlarının kullanıldığı torakoskopik cerrahi yöntemi VATS olarak adlandırılır. VATS yönteminde göğsün ön ya da yan tarafından bir kesi yapılır ve optik kameralar göğüs kafesinin içinden geçerek sırt omurgasına ulaşır. Bu şekilde fıtıklaşmış disk tedavi edilir. Bu yöntemin öne çıkan avantajları olarak şunlar gösterilebilir: Doku diseksiyonu açık cerrahi yöntemlere göre çok daha azdır ve minimum seviyede bir kan kaybı gerçekleşir. Ek olarak hastaların operasyon sonrasında çok az ağrıları olur, iyileşme süreci hızlıdır ve kısa bir süre içerisinde taburcu olabilirler.
Torakoskopik cerrahi dışında posterolateral yaklaşımlara da başvurulur. Bu yaklaşımda mikroskop kullanılarak ya da mikrocerrahi yöntemler ile sırt bölgesinden içeri girilir. Omurganın yan kısımlarında meydana gelen sırt fıtıklarında kullanılabilen bu yöntemde, fıtığın çevresinde bulunan kemikler çıkarılarak şikayetlerin giderilmesi amaçlanır.
Unutulmamalıdır ki, sırt fıtığı tedavisinde kullanılacak olan yöntemler hastaların yaşına, sağlık durumuna, mevcut belirtilere, altta yatan hastalıklara ve fıtığın oluştuğu bölgeye göre farklılık gösterir. Bu yüzden tedavi süreci başlamadan önce hastaların mutlaka kapsamlı bir muayeneden geçmesi önerilir. Doğru hekim seçimi ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilen tedavi süreci ile sırt fıtığının tedavisi mümkündür.