Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Siyatik insan vücudunun en kalın siniri olarak belden topuğa kadar uzanır. Bu sinirin farklı nedenlere bağlı olarak sıkışması başta ağrı olmak üzere yaşam kalitesini olumsuz olarak etkileyen pek çok şikayete neden olabilir. Tek taraflı siyatik ağrılarında şikayetler hafif olmakla birlikte, müdahale edilmemesi durumunda felce kadar gidebilecek kalıcı sorunlar oluşabilir. Bu yüzden hastalığın önemsenmesi ve belirtilerin ortaya çıktığı dönemlerde doktor muayenesi ile tedavi sürecinin planlanması gerekir.

Siyatik Sinir Sıkışması Nedir?

Nervus ischiadicus olarak da adlandırılan siyatik siniri, insan vücudunda bulunan en kalın ve en uzun sinirdir. Kalçanın arka kısmından, belin altındaki 4. ve 5. omurdan başlayan bu sinir bacağın arka kısmından devam eder ve diz üstü bölgede iki kola ayrılarak ayaklara kadar ulaşır.

Bacaktaki kuvveti ve hareketi sağlayan liflere sinyal taşıyan bu sinir vücudun herhangi bir noktasında sıkıştığında, bu durum siyatik sinir sıkışması olarak adlandırılır. Sıkışmanın bölgesine ve derecesine bağlı olarak ağır, kasılma, güç kaybı ya da uyuşma gibi şikayetler ile karşılaşmak mümkündür.

Siyatik ağrısı yaygın olarak tek taraflı şekilde başlar. İlk evrelerde belirtiler hafif olsa da zaman içinde şiddetlenebilir. 20 ila 60 yaş arasında bulunan, spor yapmayan ya da ağır işlerde çalışan tüm kadınlarda ve erkeklerde görülebilir.

Siyatik Sinir Sıkışması Belirtileri

Siyatik Sinir Sıkışması Neden Olur?

Omurilik bölgesinden çıkan siyatik sinirin omurga içerisindeki herhangi bir noktada sıkışması, siyatik sinir sıkışmasına neden olur. Sıkışmaya neden olabilecek durumlar bel fıtığı, omurgadaki kanalların darlığı, şekilde bozuklukları, kireçlenme, kırıklar ya da omurga tümörleri olabileceği gibi, nadir olarak siyatik sinirin kalça arkasında bulunan piriformis kası ya da tendonu tarafından sıkıştırılmasına bağlı olarak da gelişebilir.

Siyatik sinir sıkışmasının sık karşılaşılan diğer nedenleri ise şunlardır:

  • Pelvis ya da kalça bölgesinde meydana gelen düşme ya da çarpma gibi travmatik durumlar da bölgede uygulanan cerrahi müdahaleler,
  • Piriformis kasında meydana gelen anatomik bozukluklar ya da bu kasa sık uygulanan enjeksiyonlar,
  • Bir kalçada meydana gelen sorunların diğer kalça tarafından kompanse edilmesi,
  • Fibromiyalji ya da adaleye bağlı olarak gelişen miyofasiyal ağrı sendromları,
  • Bir bacağın diğerine göre kısa olması nedeniyle, uzun olan bacak tarafına aşırı yük binmesi,
  • Uzun süre oturmak ya da hareketsiz kalmak,
  • Ağır kaldırmayı gerektiren sporlar yapmak ya da meslek gruplarında çalışıyor olmak,
  • Obezite nedeniyle omurga üzerine aşırı yük binmesi,
  • Yaşın ilerlemesine bağlı olarak kemikleride ya da kemik çevresi dokularda zayıflık oluşması,
  • Gebelik sırasında aşırı kilo alınması ya da salgılanan hormonların ligament bağlarını genişletmesine bağlı olarak disklerin kayması,
  • Siyatik sinirlerin daha kolay zarar görmesine neden olan şeker hastalığı,
  • Psikolojik sorunlar.

Siyatik sinir sıkışmasına neden olan sorun bunlardan biri olabileceği gibi, birkaç tanesi de olabilir. Tedavi sürecinin kişiye özel olarak planlanabilmesi için öncelikle siyatik sinir sıkışmasının altında yatan nedenlerin araştırılması gerekir.

Siyatik Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir?

Krampa da benzeyen şiddetli ağrılar siyatik sinir sıkışmasının en temel belirtisidir. Bu ağrılar kalça arkasından başlayarak uyluk, baldır, topuk ve ayak tabanına kadar yayılabilir. Yürüme ya da öne doğru eğilme gibi durumlar ağrının şiddetlenmesine neden olabilir. Bacak ya da ayak kısmında uyuşma ya da his kaybı bu ağrılara eşlik edebilir.

Siyatik sinir sıkışmasında sık karşılaşılan diğer belirtiler ise şunlardır:

  • Uzun oturulduğu zaman şiddetlenen ağrı,
  • Bant şeklinde ele gelen, sertleşmiş piriformis kasına baskı uygulayınca ağrının şiddetlenmesi,
  • Bacağın alt kısmında ya da ayakta karıncalanma ve uyuşma,
  • Kalçada hassasiyet oluşması,
  • Topuk bölgesinde ya da ayak parmaklarında iğne batırılıyormuş hissi,
  • Bacağın içe doğru çevrilmesi durumunda ağrının artması,
  • Yürümekle artan ağrı,
  • Siyatik sinirin geçtiği noktalarda hissizlik ve hareket güçlüğü.

Siyatik sinir sıkışması hastalığının ilerlemesi durumunda duyu ve hareket kaybı gibi sorunlara idrar ya da gaz kaçırma gibi şikayetler de eşlik edebilir.

Siyatik Sinir Sıkışması Nasıl Tedavi Edilir?

Hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, muayene sürecinin ilk aşamasıdır. Doktor tarafından gerçekleştirilecek olan tıbbi muayenede bu öykü üzerinden gerçekleşecektir. Siyatik sinir sıkışmasının teşhisinde EMG olarak da adlandırılan sinir iletim hızı testlerine ya da MR ve benzeri radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. Eğer doktor tarafından gerekli görülürse çeşitli laboratuvar testleri de yapılabilir.

Tedavi süreci sinir üzerindeki sıkışmasının derecesine, sıkışmanın altında yatan nedenlere ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiye özel olarak planlanır. Omurga bölgesinde bel fıtığı ya da kanal darlığı gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan sıkışmalarda enjeksiyon tedavileri ya da cerrahi olarak siniri sıkıştıran unsurların ortadan kaldırılması söz konusudur. Özellikle sıkışmanın ileri dereceli olduğu, bacakta kuvvet kaybı yaratacak seviyeye geldiği durumlarda acil cerrahi müdahale önerilir. Fakat sıkışmanın derecesi cerrahi müdahaleyi gerektirecek seviyede değilse ilaç tedavileri, fizik tedavi uygulamaları ve siyatik egzersizlerinden yardım alınabilir.

Cerrahi müdahaleyi gerektirmeyecek olan hafif siyatik sinir sıkışması rahatsızlıklarında şikayetleri hafifletmek ya da ortadan kaldırmak için şu yöntemlere başvurulabilir:

  • Yoga, pilates, egzersiz programları ve esneme hareketleri uygulamak,
  • Ağrıların kesilmesine yardımcı olan endorfin salgılanması için düzenli olarak egzersiz yapmak,
  • Sıcak kompres uygulamaları yapmak,
  • Ağır kaldırma ve uzun süre oturma gibi ağrıya neden olabilecek eylemlerden uzak durmak,
  • Akupunktur ve masaj terapisine başvurmak.

Elbette tüm bu yöntemlerin kulaktan dolma bilgiler ışığında değil, bir doktor muayenesi sonrasında ve doktor önerileri ile gerçekleştirilmesi gerekir. Hastalığın çok daha ciddi ve kalıcı sorunlar yaratmaması için erken teşhis ve tedavi son derece önemlidir.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP
WhatsApp